15 Mayıs 2008 Perşembe

DVB, Nedir?

Günümüzde herhangi bir elektronik cihaz alırken (Uydu Receiver, TV, Radyo) dikkatinizi çekmiştir üzerinde DVB-T, DVB-S gibi logolar görürsünüz. Kutunun üzerindeki her logo bir özellik olduğu için ne kadar fazla logo var ise o kadar iyidir diye düşünüp kafamıza fazla takmayız.

DVB - Digital Video Broadcasting
DVB - Digital Video Broadcasting

DVB terim olarak Digital Video Broadcasting (Sayısal Görüntü Yayını) in kısaltılmış halidir. Eski analog yayınların kalitesini artırmak amacıyla, aktarılan görüntünün sayısallaştırılarak aktarılması. Sayısallaştırılan görüntü belli algoritmalar ile sıkıştırılıp gönderilebildiği için aynı frekansta birden fazla kanal ve radyo yayını izlenebilmesi sağlanabiliyor.Burada fazla tekniğe girmeye gerek yok ancak eski analog uydusu olanlar bilirler bir frekans girdiğimizde bir tane kanal izleyebilirdik. Şimdiki dijital receiverlarda bir frekans girdiğimizde birden fazla kanal listenebiliniyor. 1994 yılında İlk olarak Uydu Yayınları için düşünülmüş. Ancak değişik aktarım cihazları için temelde aynı olan birçok DVB türemiş. İşte bir çoğumuz için karışıklıkta burada çıkıyor. Kiminde DVB-T kiminde DVB-S yazıyor. Nedir bunlar.


DVB-S (Digital Video Broadcasting - Satellite): Türkiyede şu anda en aktif kullanılan standart. Uydu üzerinden yayın için S (Satellite) yani Uydu kelimesi eklenmiş. Uydu alıcılar ve Digital TV kartların özelliklerinde bu terimi görürüz. Bu özelliğe sahip cihaza çanak anten,LNB takıp başka bir ek cihaz gerektirmeden Dijital (Sayısal) uydu yayınlarını izleyebiliriz. Bu günlerde DVB-S2 de çıktı. S2 Second Generation, İkinci nesil demek. Temelde DVB-S ve DVB-DSNG (Uydu üzerinden haber toplamak) standartlarını kullanarak inşaa ediliyor. Tabiki ek birkaç özellikde içericek ve HDTV yayınları bu teknoloji ile iletiliyor. Yani uydudan HDTV izlemek için DVB-S2 alıcıya sahip olmalısınız.

DVB-T (Digital Video Broadcasting - Terrestrial): Karasal sayısal yayın yani normal antenle artık sayısal görüntü kalitesinde yayın izleyebileceğiz. Şu anlarda test aşamasında olan bu yayın tipini, günümüzde birçok cihaz destekliyor. Eğer LCD veya Plazma TV alacaksanız ileride (tahminim 2010) bu yayınları almak için ek bir cihaz kullanmak istemiyorsanız üzerinde DVB-T logolu Televizyonları tercih edin. İstanbulda hem Çamlıca hemde Beylikdüzü vericilerinden test yayını yapılıyor ancak çok düşük güçle yapıldığı için sadece bu vericilerin yakınlarında seyredilebiliyor. Bu yayının en önemli farkıda haraket halinde net görüntü alabilmeniz. Aracınızdan DVB-T destekli LCD panel ile veya notebook unuza taktığınız küçük bir USB DVB-T receiver ile çok net bir şekilde yayınları seyredebiliyorsunuz. Ayrıca bu standart ile radyo yayınlarınıda alabiliyoruz.

DVB-C (Digital Video Broadcasting - Cable): Burada C Cable yani kablolu yayınları temsil ediyor. Yani bir cihazın özelliklerinde DVB-C var ise bu cihaz Sayısal Kablo yayınını destekler demektir. Tabi Türkiye şartlarında böyle bir teknoloji 2007 yılı itibariyle çok uzak gözüküyor. Daha Kablo TV şebekesinin altyapısının kime ait olduğu konusunda hukuksal problemler çözülemedi.

DVB-H (Digital Video Broadcasting - Handheld): Bu standart mobil cihazlar için oluşturulmaya çalışılıyor. Bununda kendi arasında DVB-IPDC, DVB-SH, DVB-H2 gibi tipleri var. Cep telefonlarından TV seyretme işi bu standart üzerinden tasarlanıyor.


Kaynak; Bildirgeç.
Devamını okuyun...>>

11 Mayıs 2008 Pazar

Blog Cehennemi


Ben 23 Yaşında bir zat olarak, aslında blog ve blogger kültürünün bu boyutta emek ve zaman istiyen bir oluşum bir nesne olduğunu tahmin etmemiştim.

1 ay kadar bir bakınma ve görüşle. blog 'un inanılmaz boyutlarda destansı bir populerlik edindiğini gördüm. Adsense çılgınlığı, Etiket çılgınlığı derken. milyonlarca asparagas haberlerle dolu sayfalar meydana çıkmış. daha çok ticari amaçlar güden insancıklar doğurmuş İNTERNET!, insanCIK diorum Ferhan Şensoy gibi (tiyatroCUK Hesabı)

Bloglar daha çok ilginç ve yenilikçi fikirlerin, haberlerin istilası altında. Bazı bloglar varki sormayın gitsin :) "anam hasta oldu .... ihtiyacım var,, Gibi durumlar mevcut.

Yeni bir hayat, yeni bir iş olmuş Blog.

Herneyse bende yazıyorum artık. WordPress çılgınlığı var birde. Ondanda yararlanmayı planlıyorum. daha sonra belki düz bir domain e geçer. daha bir OnAir oluruz ;).

Bu blogda ilgimi çeken ne varsa sıkça bulabilirsiniz. Tabi sizinde ilginizi çekermi bilmem ;).
Devamını okuyun...>>

10 Mayıs 2008 Cumartesi

Buna Artık Cevap Vermeyin, Mahkemeye Verin




Kulübümüz bize "bu adamı okumayın" dedi, okumuyoruz! "Seyretmeyin" dedi, seyretmiyoruz! Artık adını sayfalarımıza sokmuyoruz. Aynı şeyi yapmalarını yönetimimze de tavsiye ediyoruz. Bu adamı yok farzedin. Çünkü artık biz, bunun adını görmekten, onunla ilgili yorumlar okumaktan bıktık.

Kulübümüz bir süredir adını zikretmekten özenle kaçındığımız bu şahısla polemiğe girmiş durumda. O da bu durumdan da ustaca yararlanıyor ve açıklamasını istediğimiz konular yerine, kendini basın özgürlüğü yolunda bir kurban gibi gösteriyor. İsmini hiç sıkılmadan, Abdi İpekçi`lerle, Çetin Emeç`lerle, Uğur Mumcu`larla yan yana yazabiliyor.

Zamanında kendisine yapılan saldırının sebebinin, basın özgürlüğü ile uzak yakın ilgisi olmayan basit ve bayağı bir dedikoduculuk olmasını unuttuğumuzu sanıp, kamuoyunu ahmak yerine koymaya çalışıyor. Yazdığı yalanların hesabını vermek yerine demogoji yapıp bu durumdan bile fayda çıkarmaya çalışıyor.

Yalan haber yapma, dedikoduları haber haline getirip yayınlamak ahlaki olduğu kadar, adli bir suçtur aynı zamanda. İşin ahlaki yönden kınama işini biz yıllardır yapıyoruz. Ancak kimsenin özellikle basın örgütlerinin sesi çıkmıyor. Herkes kendi adamını koruyor.

Geriye hakkını hukuki yollardan aramak kalıyor. Zamanımızı buna cevap vermekle harcayacağımıza, bırakalım cezasını mahkelemeler versin. Yönetimimizin bu şahısla ilgili artık yazı yayınlamamasını istiyoruz. Buna cevap vermeyin, mahkemeye verin.


Kaynak ; ANTU.COM


Devamını okuyun...>>

Soyağacınızı Oluşturun

soyumuzun nerden gelip nerelere uzandığını merak etmişisizdir.. ve bunu kayıt altında tutup, gelecek nesillere soyağacımızı aktarmayı düşünecek olursak, bunun için özel,güvenli ve bedava bir hizmet olan genoom'u tercih edebilirsiniz.

genoom logo
genoom logo

barcelona çıkışlı bir girişim olan genoom, tam 14 dil desteği (türkçe dahil) ile global anlamda bir boşluğu doldurur nitelikte.. siteye öncelikle üye olmanız lazım ve üyelik kısmını bitirdikten sonra aile şemanızı kolayca hazırlayabilir, bunları resim ve açıklamalarla destekleyebilirsiniz...ayrıca şuradan site hakkında bilgilendirici bir tur atabilirsiniz..



Devamını okuyun...>>

6 Mayıs 2008 Salı

Saniyede 60 kare fotoğraf çekebilen makine

Yarış sırasındaki Formula 1 araçlarını bile net fotoğraflayabilen EX-F1, Türkiye’de satışa sunuldu.



Casio’dan yapılan açıklamada, “Casio Exilim serisinden EX-F1 dünyanın en hızlı dijital fotoğraf makinesi olan ve saniyede 60 kare fotoğraf çekebiliyor. 6 megapixel görüntü kalitesi, yüksek zoom objektifi ve Full HD video kaydı var” denildi.


Yüksek hızda CMOS görüntü algılayıcıya ve LSI görüntü işlemciye sahip EX-F1, fotoğraf çekiminde olduğu gibi video çekiminde de hız kurgusuna sahip. Kullanıcılara 300, 600 ve 1200 kare/saniye video çekim seçeneği sunan EX-F1, saniyede 1200 kare video çekim özelliği ile makine, gözün akalayabileceğinden çok daha hızlı hareketleri kaydedebiliyor.


Devamını okuyun...>>

1 Mayıs 2008 Perşembe

Spor Turizmi

Spor ve Turizm

Spor turizmini en iyi şekilde anlayabilmek için onu meydana getiren ana elementlerin ilişkisini öncelikle incelemek gerekmektedir.

Turizm Endüstrisinin Gelişiminde Sporun Etkisi

Son 40 yıl içerisinde serbest zaman ve tatil olanaklarının gelişimi dört bölümde ele alınabilir.

  • Savaş Sonrasından 1950'li Yılların Sonuna Kadar Olan Dönem; Bu ödnemde tatil ve serbest zaman, ağır çaşışma satlerinden artan boşlukta rahatlamak için yapılan rekreasyonla eşdeğer olarak algılanmıştır.
  • Altmışlı Yıllar Dönemi; Tüketimin arttığı dönem olarak bilinmektedir. Ulaşımda meydana gelen ilerlemeler nedeni ile insanlar yaşadıları yerlerden dinlenme amacı ile ayrılabilmişlerdir.
  • Altmışlı Yılların Sonundan 1980'lere Kadar Olan Dönem: Yeni eğilimler ortaya çıkmış, gelişim, aktivite, sosyalleşme, zevk, arkadaşlık toplumun temelini oluşturmuş, insanlar tatilleri boyunca yeni sporlarla aktig olmaya çalışmışlar, aynı zamanda yelken gibi yeni sporlar ili görmüş ve klüp tatilleri adı altında topluca tatil yapma alışlanlığıbaşlamıştır.
  • Doksanlı Yıllar; Spor ve turizmin karşılıklı ekonomik beklentiler nedeni ile"çıkar evliliği" yaptığı dönem olarak bilinmektedir. Spor turizmi terimi ile sıkça karşılaşmış. turizm endüstirinde spor kökenli bir çok program sunulmuştur.


Sporun 1970'li yıllar popülerliğimim artması, spor endüstrisine yapılan yatırımların sonucunda dünya genelinde spor bilincinin ve alışkalıpıının yerleşmeye başlaması, sporun yaşamın vazgeçilmez bir alışkanlık olarak kabul görmesi, insanların tatilleri boyunca gündelik spor yaşamlarını sürdürmek istemeleri, turizm sektörünün spor ile kaynaşmasının en önemli nedenidir.


World Travel'a göre, turizm 21. yüzyılda hızlı gelişimini sürdürecek ve dünyanın en büyük endüstrisi olacaktır. Aslında turizm sektörünün en hızlı gelişen segmendi fiziksel aktivite ve sporla ilgili olanıdır.


Tatil sırasında yeni bir spor dalını katılım yoluyla öğrenenler, öğrendiği spor dalına katılımı tatil sonrasında da sürdürenler, spor amaçlı seyahat eden turistlerden etkilenerek aynı aktivitere katılanlar, golf veya yamaç paraşütü gibi uygun ortam gerektiren spor dallarında sportif performansını üst düzeye çıkarmak için seyahat edenler, turizmin sporun gelişimine verdiği desteğe öernek oluştururlar.

Spor Turizminin Tarihçesi

Seyahat etmek antik bir davranıştır. Tarihin en eski pencereleri incelendiğinde milattan önceki çağlarda bile uygarlıkların birçok sınırlama ve sıkıntılara rağmen seyahat ettikleri görülmektedir. İlk yapılan yolculukların hayvanların ayak izleridnen takip ederek oluşturulan ilkel patikalar üzerinde oldugu belirlenmiştir. Bu yolculuklar insanoğlunun yaşamını devam ettirebilmesi için yani beslenme ve hayatta kalma amaçlıydı.


Spor ve seyahatin iç içe olduğu etkinliklere katılan tüm insanların, amatör veya profesyonel anlamda hedefleri, katılmış oldukları aktiviteden zevk alma ve iyi zaman geçirmektir. Bununla birlikte birçok spor organizasyonu insanoğlunun tabiatında var olan eğilimler ve öğrenilebilir yaklaımlara göre pazarlanmakta ve organize eilmektedir.


Spor Turizmi

Spor turizmi kavramının dünya literatürüne giriş henüz yenidir. Bu olgunun tanımları yapılırken "Spor + Turizm" kavramları ayrı ayrı düşünülerek bir bütünlük oluşturulmaya çalışılmıştır.

Uluslararası veya ulusal sportif aktivite içeren organizasyonlar. Temelinde sportif etkinliklere katılmak için seyahat içeren tüm turizm hareketleri spor turizmi olarak adlandırılır. Spor turizmi sportif aktivitelere katılmak, izlemek veya orada bulunmak amacıyla ululararası veya ulusal alanda seyahat etmek olarak tanımlanmaktadır.

Turizm Bakanlığı Turizm Sözlüğüne göre Spor turizmi; spor amacıyla yapılan yurtiçi ve yurtdışı seyahetlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünüdür. Dünya Turizm Örgütü verilerine göre; sportif turizmin 1999 yılında %11 oranında arttığını ve gelecekteki 20 yıl içerisinde her sene % 4.1 oranında artacağının beklendiği belirtilmiştir.

Spor Turizmi Çeşitleri

Spor Turizmi kavramı bilim adamları tarafından genellikle iç kategoriye ayrılmaktadır.


Bunlar;

  • Olay Tabanlı Spor Turizmi ; Olimpiyatlar, Dünya Şampiyonaları, değişik branşlarda geniş kitlelerce ilgi gören turnuvalar, kaliteli organizasyonları izlemek için yapılan seyahetleri kapsayan spor turizmi şeklidir. Seyirci-merkezlidir ve spor turizmine pasif katılıma bir örnektir. 1994'de Amerika'da yapılan FİFA Dünya Kupası sırasında Amerika'ya 50 milyon yabancı turistin giriş yaptığı ve bu insanların yaklaşık olarak 100 milyar dolar para harcadoğı hesaplanmıştır.
  • Aktif Spor Turizmi ; Bireysel olarak sportif aktivitelere yalın katılım amacıyla bir yerden bir yere yapılan seyahat olayı, aktif spor turizmi kapsamındadır.
  • Nostalji Spor Turizmi; geçmişten günümüze önemli spor olaylarının düzenlendiği yerleri, salonları ve sahaları görmek ve tanımak amacı ile yapılan seyahetleri kapsar. eski stadyumlar , tarihi sportif alanlar.

Fakat en genel anlamda herkesin birleştiği üç temel spor turizm kategorisi vardır. Bunlar,


- Doğal Alanlarda Yapılabilen Branşlar; (A) Sahilde Yapılanlar ( sörf, balıkçılık, yelken, yat gezisi, dalma vs )

- Karada Yapılanlar (yürüme, kayak, mağara gezileri, balon, avcılık)

Bölgesel Oyunlar; - yol Bowlingi(iralndada) , Tira del bola (ispanya), Sokak Futbolu (ingiltere)


Sosyo- Kültürel Etkiler

Ev sahipliği yapan ülkeler; spor tesislerini elemanlarını, konaklama tesislerini ve alışveriş merkezlerini gelen insanların hizetine sunarak onlarla belirli oranlarda kültürel değişimlere yol açarlar.

Çevresel Etkiler

Spor turizmini çevresel etkileri özellikle outdoor (açık alan) spor branşlkarının doğal ortamlar üzerinde negatif ve pozitif etkilierini içerir. Out dor spor etkinliklerinin gelişimi, doğal ortamların kullanılabilirliliği, verimi ve daha optimum tesisleştirilmesi açısından yararlı olabilmektedir.


Spor Turizminin Zirvesi: Olimpiyat Oyunları

Olimpiyat oyunları spor turizmi içerisinde yer alan en önemli organizasyondur. Dünyanın kuşkusuz en büyük ve popüler organizasyonu olan Olimpiyat Oyunlarını organize etmenin ülke ekonomisine, tanıtımına, ihracatına yatırımlarına, turizimine, sporuna, gençliğine ve ülkenin imaj ve prestijine ne gibi katkılar getireceiğinin bilincinde olan kentler ve ülkeler arsaında Olimpiyat oyunlarını almak için büyük bir mücadele devam etmektedir.






Devamını okuyun...>>